Yaşam

Asimilasyona karşı sanat: Dicle Kültür ve Sanat Derneği

Evrim Denizi

DİYARBAKIR – 1990’lı yıllarda ivme kazanan ancak geçmişi geçmişe uzanan asimilasyona karşı Kürtlerin kendi kültürleri ve anadilleriyle sanat üretme isteği hiçbir zaman engellenemedi. Kapıya baskılar, gözaltılar ve damgalar vurulsa da kendi kültüründe ve ana dilinde müzik, tiyatro, sinema ve fotoğraf üreterek güçlü irade sunan kurumlar yarattı. MKM ile başlayan bu gelenek, yok edilmek istenen bir kültürün, baskılar nedeniyle isimleri değişse de hedefleri değişmeyen birçok kurumun kalesi haline geldi.

2003 yılında Diyarbakır’da kurulan Dicle Fırat Kültür ve Sanat Derneği, uzun yıllar Sur ilçesinde faaliyet gösterdikten sonra 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. Kürt kültürünün tanıtılması ve geleceğe aktarılması konusunda çalışmalar yapan dernek, aynı zamanda Sur’un tek kültür sanat derneği olarak da faaliyet gösteriyordu.

Dicle Fırat Kültür ve Sanat Derneği’nin kapatılmasının ardından 2019 yılında kentte kültür ve sanat etkinlikleri yürütmek amacıyla Dicle Kültür ve Sanat Derneği kuruldu. Dernek, polis baskısına ve zorluklara rağmen Diyarbakır’da faaliyetlerini sürdürüyor ve çeşitli branşlarda atölyeler düzenleyerek çocuklara ve gençlere eğitim veriyor. Dicle Kültür Sanat Derneği Eşbaşkanı Celal Ekin, derneğin kuruluş sürecini ve faaliyetlerini anlattı.

‘KAYYILARIN İLK HEDEFİ KÜLTÜR SANAT ÇALIŞANLARIDIR’

Dicle Fırat Kültür Sanat Derneği’nin kapatılmasıyla aynı zamana denk gelen kayyım atanmasıyla sanat ve kültür alanlarının boşaltıldığını ifade eden Ekin, süreci şöyle aktardı: “Kayyum atamalarının ardından öncelikli amaç kadınlardı, tiyatro aktörler ve sanatçılar. Hal böyle olunca kültür sanat alanında bir boşluk oluştu. Ancak sanata meraklı insanlarımız da boş durmadı ve faaliyetlerini başka alanlarda da sürdürmeye çalıştı. Tarihi mekanı kullanmak istedik. Dicle Fırat’ın yeniden inşası, insanların Dicle Fırat’ı yeniden yaşaması ve yaşatması isteğiyle ancak dernek olarak değil kafe olarak kullanabildik. Yapılan iş ile yapılacak iş arasında farklılıklar vardı. Bir kültür sanat derneği tarafından.”

‘Kültür sanat faaliyeti yapmak istediğimize devleti ikna edemedik’

Ekin, Dicle Kültür Sanat Derneği’ni açtıklarını ancak etkinlikleri yürütmek için çalışmalara başladıklarında pandemi sürecinin başladığını söyledi. Geçen yıl pandemiden sonra duyuru yaparak atölye açmaya hazırlandıklarını belirten Ekin, “Bir sabah kolluk kuvvetleri gelip kapımızı kırdı ve neredeyse her şeye el koydu. Bir operasyon kapsamında derneğimize baskın yaptıklarını öğrendik. Adana’da araştırma yapıldı. Türkiye’nin her yerinden sanatçı misafirlerimiz var. “İnsanlar bizimle kültür ve sanat hakkında konuşmaya geliyor. Kültür ve sanat faaliyetleri yürüttüğümüzü tüm dünyaya anlattık ama bu devleti ikna edemedik” dedi.

‘Kürtlerin sanata inancı var’

Kürt kültür sanat kurumlarının kontrolsüz açıldığını belirten Ekin, şöyle konuştu: “Kültür sanat kurumu açmak istiyorduk. Ancak bu tür bir mirastan, nasıl işleyeceğinden, nasıl işleyeceğinden, hangi mevzuatla olacağından mahrum kaldık. nasıl çalışır, kültür sanat eğitimi nasıl verilir. Kürtçe müzik ve sanatına da olağanüstü bir ilgi vardı. Bu gelenek MKM ile başladı. MKM 1991 yılında onlarca ilde şubeler açtı. Kısa süre sonra yasaklar ve baskılar başladı. kırıldılar, gençler gözaltına alındı. Müzik söylenemedi, aslında yasaklandı. Ama Kürtlerde bir inat vardı. Kürtlerde sanatta bir inat vardı. Neydi bu inat? Esnaflar inatla işlerine devam ettiler ve Bu geleneği bu güne getirdik.”

‘KÜRT, KÜLTÜR-SANAT KURUMLARI BİTİRİLEMEZ’

“Sanatın bir gücü vardır” diyen Ekin, bu gücün nasıl kullanılacağının sanatçıya bağlı olduğunu hatırlatarak, sanatın toplumun asimilasyona karşı mücadelesinin bir aracı olabileceğini ya da tam tersine toplumu yozlaştırmanın bir aracı olarak kullanılabileceğini vurguladı. toplum. Ekin, “Sanatçı, gören, duyan, hissedebilen, duygularını, gördüklerini aktarabilen ve bununla meşgul olan kişidir. Bu inat ve iradeyle Kürt kültür ve sanatının kurumsallaşması tamamlanamamıştır. , bitmez. Dicle Fırat kapatılırken buradaydım. “‘Ağlama’ dedim. Bunu kapatıyorlar, diğerini açıyorlar. O kapanıyor, diğeri açılıyor. 29 harf ne kadar sürer? Adı değişir, işlevi değişmez. O yüzden inatla bu kurumları ayakta tutmaya devam ettik” dedi.

‘BU KURUM HALKIN KURUMUDUR’

Gönüllü sanatçıların eğitim verdiği Dicle Kültür Sanat Derneği’nde Erbane, gitar, bağlama ve halk oyunları eğitimleri veriliyor. Gençlere ve çocuklara alternatif bir eğitim alanı yaratmaya çalışan kurum, her hafta coşkulu sanatçılarla konserler düzenleyerek Sur’da yaşayan halka sosyal bir aktivite sunuyor.

Dernek Eş Başkanı Celal Ekin, “Burada sadece şarkı söylemeyi, enstrüman çalmayı öğretmiyoruz. İnsan haklarına, kadın haklarına, çocuk haklarına, insanca yaşam haklarına karşı geliştirilen kötü alışkanlıklara da karşı olacağız. Ancak bu alan Amed’de yaşayan tüm halkımıza açıktır.”Bu kurum halkın kurumudur. Bu alan çocukların sevinciyle, büyüklerin iradesiyle ve kurumlarına sahip çıkmalarıyla ayakta kalacak” dedi.

Dicle Kültür Sanat Derneği yeni dönem kursları için başvuruları almaya başladı. Sanatın farklı dallarında verilecek dersleri istekli eğitmenler verecek. Kurslara her yaştan sanatsever başvurabiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu