Ali Babacan: “Ekrem Bey ve Mansur Bey’i güçlü bir şekilde kadroya aldık, devam ediyoruz. Onlar artık takımın oyuncusu”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması formülüyle ilgili olarak konuştu. Başkan Yardımcılığına atandı. Süreç içinde değerlendirmeler yapılıyor, doğru zamanlamaya dikkat ediliyor, siyasi ve hukuki değerlendirmeler sonucunda ona özel yazdık ve çok detaya girmeden genel bir niyet çerçevesi beyan ettik. Cumhurbaşkanı uygun görür’ dedi. “Ekledik, devam ediyoruz. Artık onlar takım oyuncusu” dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmasının ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ilk kez açıklama yaptı. FOX TV’de İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programında konuşan Babacan, krizi ÂLÂ Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul ile aşarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adayı olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi. Başkan Ekrem İmamoğlu’nun Başkan Yardımcılığına atanmasının formülüne ilişkin soruları yanıtladı.
Babacan dedi ki:
“Dün tarihi bir aşamayı geride bıraktık ve demokrasimizin yakın tarihimizin en önemli kazanımını elde ettik. Neden derseniz, anayasa değişiklik paketini hazırlayan, 2300 maddelik ortak politika metnini hazırlayan bir hükümet hazırlığı var yolda. seçimlere.
“KILIÇDAROĞLU MİLLET İttifakı müşterek cumhurbaşkanı aday adayı, ÜLKEMİZE MİLLETİMİZE BAŞARILAR OLSUN DEDİK”
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, anayasa değişikliği, ortak politikalar metni, geçiş sürecinin yol haritası ve ortak aday. Dün akşam prestijiyle ortak Başkanımızı açıkladık, ‘Sayın Başkan’ dedik. Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayıdır, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun’ diyerek başından beri belirlediğimiz strateji çerçevesinde birer birer yürüdü.
Cumhurbaşkanlığı adayı olabilecek isimler konusunda zaten çok yoğun bir toplumsal tartışma yaşanıyordu ve biz de bu toplumsal tartışmayı çok yakından takip ediyorduk. Pek çok isim vardı ve bu isimlerle ilgili tartışmalar da evrimle birlikte gelişti. Yani mesela diyelim ki bir yıl önceki tartışma başka bir noktadaydı. Bugün kazandığı prestij ile esasen başka bir noktaya gelmişti.
“KEŞKE OLMAZSA DEDİK AMA ARTIK HEPSİ mazide kaldı”
Muhtemel adaylar konusunda partilerde ve toplumda görüşler oluştu ve bu görüşleri masaya yatırıp, bu görüşlere göre hareket ettiğimizde bir sonuca vardık. Evet perşembe ilk oturduğumuzda bitiremedik ama pazartesi tekrar görüşürüz dedik süre verdik ve 14.00 dedik. Burada saat 15:30’da toplandık. Yani planladığımız gibi gitti, doğal olarak evet, gelgitler oldu. YETER PARTİ Cuma günü bir açıklama yaptı. Doğal olarak üzüldük, keşke üzülmeseydik dedik ama artık hepsi geçmişte kaldı. Siyasetçilerin işi ülkenin geleceğini düşünmektir.
“DÜN DUYURDUĞUMUZ ORTAK YÖNETİM MODELİ BİR TAKIM OYUNU OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Artık bu müzakere sürecini bitirdiğimize göre, belgelerimizi hazırladık, seçime doğru yürüyoruz ve seçimden sonra da en hazırlıklı ve donanımlı ekip olarak hazırız. Hep dedim ki; ‘Bu bir takım oyunu olacak’ dedim. Dün açıkladığımız ortak yönetim modeli de bunun bir kadro oyunu olduğunu gösteriyor. Bundan sonra Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı bir nevi iktidardan yana, Cumhurbaşkanı’nın takdir edeceği bir tarihte kadroya katacağız ve grubu güçlendirdik ve bunu her zaman ülkemiz için başaracağız. birlikte ülke. Çok güçlü bir takımdı.
“HEP BİRLİKTE BURDAYIZ, BİZ BİR EKİBİZ, VATANDAŞA BU EKİBİN DESTEK İÇİN GELİN DEDİK. GÜZEL BİR SONUÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Bu aktivite Pazar öğleden sonra bize aktarıldı. Sonrasında akşam ve gece saatlerinde yoğun bir telefon trafiği yaşadık. Çoklu müzakere ortamı olduğu için ikili bazda oluyor bu trafikler bazen biraz daha açıyorsunuz üç beş istişare oluyor ama sonunda her şey bitti ve uzlaşı ile bitirdik. Çok değerli bir şey. Elbette demokraside farklı görüşler vardır. İstişare ve müzakere biraz pazarlıktır. Yani şunu söylemek istiyorum ama sonuçta iş uzlaşı ile oluyor. Yani şu an geldiğimiz noktada herkese hitap eden çok güzel bir analiz oldu bence. Çünkü şu olsun, bu olsun, nasıl olsun diyen vatandaşlarımızın gönlünde yer eden tüm isimler, biz hep buradayız. Bence iyi bir sonuç.
“HEM SİYASİ HEM HUKUKİ OLARAK MAKUL BİR FORMDA OLMAYA İHTİYACIMIZ OLDU, BUNU MAKUL VE UYUMLULUK BULDUK”
Vatandaşlarımızdan büyük memnuniyetle karşılandı. Dünkü toplantımızda formülasyonunu, nasıl olacağını, ne zaman olacağını, hukuki ve siyasi yönünü uzun uzadıya konuştuk. Yani hem siyasi hem de hukuki olarak makul bir formatta olması gerekiyordu, biz de makul bulduk ve anlaştık.
“EKREM VE MANSUR’U GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE EKİME EKLEDİK, DEVAM EDİYORUZ. ARTIK TAKIM OYUNCULARI”
(İmamoğlu ve Yavaş’ın Başkan Yardımcısı olmalarında hukuki bir engel olup olmadığı sorusuna) Mevcut yasal çerçeve buna izin vermiyor. Şimdi siyasi olarak değerlendirilmesi gerekiyor ama biz ne yaptık, son unsur olarak kendimize yol haritası olarak koyduk. Başkan Yardımcısının atanması, Cumhurbaşkanının anayasal yetkileri dahilinde olan bir konudur. Cumhurbaşkanı uygun gördüğü zaman bu atamayı yapacak dedik. Bu süreçte hem siyasi hem de hukuki değerlendirmeler devam ediyor. CHP’nin iki büyük şehir olan Ankara ve İstanbul’un, nüfus olarak en büyük iki belediye başkanının anahtarlarını AKP’ye vermeyeceğini muhtemelen düşünüyorum. Süreç içerisinde değerlendirmeler yapılır, doğru zamanlama aranır, siyasi ve hukuki değerlendirmeler sonucunda özellikle kendisi için o kadar yazdık; ‘Cumhurbaşkanı uygun gördüğünde’ dedik, zamanlama hem siyasi hem de hukuki kurallar üzerine bir bahistir. Fazla detaya girmeden genel bir niyet çerçevesi beyan ettik. Ekrem Bey ve Mansur Bey’i kuvvetle ekibe kattık, devam ediyoruz. Artık onlar takım oyuncuları.
“DÖRT GÜNLÜK ARA YENİ FİKİRLER OLUŞTURDU”
(2 Mart Millet İttifakı toplantısındaki soru üzerine) ‘Her partinin kendi işini değerlendirip yeni bir çözüm bulması için güzel bir fırsat penceresi açılıyor’ dedim, önerdim. Tüm genel liderler de uygun gördü. Böylece o dört günlük ara yeni fikirler doğurdu. Perşembe günü kalkmadan altı genel liderin imzasıyla Pazartesi günü saat 14.00’te tekrar görüşeceğimizi duyurmuştuk, bu çok önemliydi. Yani buna diplomaside bir şeyi çapalamak denir.
Bu nedenle, o Perşembe günü altı imzanın dayanağı olan Pazartesi toplantısının yapılması da çok önemli bir rol oynadı. Tabii bu arada diploması için her partide kendi içinde değerlendirme yapması ve yeni fikirler üretmesi için bir fırsat yarattı.
“BU PERŞEMBE İMZASINA GÖRE M. AKŞENER’İN O TOPLANTIYA KATILMAK İÇİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNDÜK, AÇIK OLACAKTIR”
Cuma günü UYGUN Partisi o açıklamayı yaptı, Cumartesi ortaya geldik, beş başkan oturdu ama beş imzayla bir şey yayınlamadık. Dikkat olmak. Biz sadece siyasi bir beyanda bulunduk. Beş partiden ortak basın açıklaması yaptık. Çünkü beş imzalı bir şey olmasın dedik. Biz yine de Akşener Bey’in Perşembe günü imzasına göre Pazartesi günü saat 14.00’e kadar gelip o toplantıya katılmasını çok değerli bulduk, yol açık, kapı açık olsun, o sandalye orada duruyor.
“HEM SAYIN AKŞENER HEM İYİ PARTİ İÇİN KOLAY BİR KARAR SÜRECİ OLMADI”
Hem Akşener Bey hem de YETERLİ Parti için kolay bir karar süreci olmadı. Bunu anlayışla kabul etmeliyiz. Çünkü her bir tarafın kendi değerlendirmesi farklıdır, farklı fikir akımları vardır, niyet akımları vardır, tercih akımları olabilir. Demokraside baskı olmadığı için çok haklı görülmelidirler.
“HEM SİYASİ HEM HUKUKİ AÇIKLAMA YAPTIK”
Dün Akşener Bey’in gelmesine çok sevindik, gerçekten çok sevindik. El sıkıştık ve önce kahve içtik. Sonra masaya gittik. İki belediye başkanının başkan yardımcısı olması konusunu görüştük. Ama hem siyasi hem de hukuki olarak iyice inceledik. Bu yeni bir fikir. Bir Pazar öğleden sonra düşünün, fikir ortalıkta dolaşmaya başlar. Saadet Partisinde hukuk grubumuz için farklı bir oda oluşturduk. Partimizin hukukçu arkadaşlarıyla toplantıdan ayrıldım ve kendi hukuk ekibimizle hukuki ve siyasi değerlendirmelerimizi yaptım, işimizi iyi yapalım, istediğimiz gibi bir sürece girmeyelim diye toplantıya tekrar katıldım. bir şeyi hemen imzalayabilir ve sonra geri getirebilir. Partimizin tüm yetkili organlarından birçok konuda tam yetki alarak o masaya oturdum. Ama arkadaşlarıma ve millete karşı bir sorumluluğum var. Başka bir deyişle, yasal olarak imkansız olan bir şeyi nasıl imzalayabilirim veya politik olarak imkansız ve mantıksız bir şeyi nasıl imzalayabilirim? Bütün bu değerlendirmeleri bu nedenle yaptık. Herkesin hemfikir olduğu bir noktada tamamlamıştır. Diğer genel liderler de kendi gruplarıyla ara dönem görüşmeleri yaptı.”
silopi-haber.com.tr