Yaşam

İBB: İstanbul’daki kültür varlıklarının yarısı depremde yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, “İstanbul’da 35 bin taşınmaz kültür varlığı var. Bu taşınmaz kültür varlığının önemli bir bölümü tarihi yarımada ve tarihi bölge ve ilçelerde bulunmaktadır. Beklenen senaryo depreminin yıkıcı etkisinin olduğu bölgeler düşünüldüğünde yarımada ciddi risk altındadır. Tarihi kültür varlıklarının yüzde 51’inin depremde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul Planlama Ajansı (IPA), İBB Miras ve TMMOB İnşaat Mühendisleri, uyum içinde ‘İstanbul’un Mirası ve Deprem Risk Yönetimi’ toplantısı düzenledi. Toplantıya, İBB Genel Sekreteri Mahir Polat, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, bazı üniversitelerden uzmanlar ve kurum yetkilileri katıldı. Görüşmede tarihi yapıların güçlendirilmesi için koordineli bir çalışma yapılması gerektiği vurgulandı.

‘TARİHİ KÜLTÜR VARLIKLARININ YÜZDE 51’İ YOK EDİLMESİ TEHLİKELİ’

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, “İstanbul’un tarihi mirası ve deprem risklerinin yönetimi diye bir çalışmanın içindeyiz. Alanında uzman ekipler ve kurum ve kuruluşlar ile başarılı bir çalışma programı yürütüyoruz. Bugün 65 farklı kamu kurum ve kuruluşu ile meslek kuruluşundan 200 temsilci daha var. İstanbul’un kültürel mirası, Türkiye’nin kültürel mirasının korunması ve güçlendirilmesi konularında alanında uzman akademisyenlerin sunumlarını dinliyoruz. Beklenen İstanbul depreminin ne zaman geleceğini bilmiyoruz ama biliyoruz ki İstanbul tarih boyunca döngüsel tarihi depremlerle uğraştı, yıkıldı ve yeniden inşa edildi. Kandilli Rasathanesi’nin 7.5 senaryo depremi doğrultusunda beklenen İstanbul depreminin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğimiz için acil önlem alma ve seferberlik başlatma zorunluluğumuz var. İstanbul’da 35 bin adet taşınmaz kültür varlığı var. Bu taşınmaz kültür varlığının önemli bir bölümü tarihi yarımada ve tarihi bölge ve ilçelerde bulunmaktadır. Beklenen senaryo depreminin yıkıcı etkisinin olduğu bölgeler düşünüldüğünde yarımada ciddi risk altındadır. Tarihi kültür varlıklarının yüzde 51’inin depremde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz” dedi.

‘YETKİLİ KURUMLARA BİLDİRİM YAPTIK’

Özel acil önlemlerin alınması gerektiğini belirterek, “Tarihi yapıları güçlendirmeye yönelik müdahaleler için maalesef bir yönetmelik ve protokol rehberi yok. Bugün bu çalışma ile aslında bir düzenleme sürecini başlatmış oluyoruz. İstanbul’u deprem dışında bekleyen bir diğer sorun da metruk sorunu. 3 bin 500 metruk binadan bahsediyoruz. İstanbul’un kültürel mirasının yüzde 10’unu kapsayan İstanbul gibi tarihi kimliğe sahip tarihi bir şehirde kabul edilemez bir yapı. Dün deprem olmadan yıkıldı. Diğer yapılar deprem olmadan yıkılma riski altındadır. Çevresel etkisi ile birçok insanın can güvenliğini tehdit etmektedir. Bu nedenle yetkili kurullar, Kültür Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek bütüncül bir değerlendirme ile önlem almak durumundadır. İBB Mirası olarak bine yakın metruk yapıyı belgeledik. 500’e yakın metruk binada mülk sahiplerine uyarı yazıları gönderdik. Koruma kanunu gereğince cezai hükümlerin bulunduğunu, yıkıma bırakılmasının aslında zarara uğratmakla eşdeğer ağır bir cezayı gerektirdiğini hem yetkili kurumlara hem de mülk sahibine bildirdik.”

“35 BİN YAPIDAN SÖZ VERİYORUZ”

İstanbul Planlama Ajansı (IPA) Genel Sekreteri Oktay Karagül, “İstanbul Planlama Ajansı olarak aslında bu şehrin geleceği için stratejiler üretiyoruz. 2050’de bu şehrin ne yapması gerektiğini, 2050’de İstanbul’un nasıl sağlamlaşacağını planlayan kuruluştur. Afet öncesi, afet anı, afet sonrası ve toparlanma sürecini 7 boyutta ele aldık. Mühendislik boyutunu, lojistiği, planlamayı, ekonomik planı tartıştık. Buradan yola çıkarak bir seferberlik planı ve hazırlık çalışmalarını tamamlayamama aşamasına geldik. Bunların en değerlilerinden biri de aslında yenileme ve güçlendirme çalışmalarıdır. İBB olarak bunu İstanbul’u yenileme çalışmalarıyla başlattık. Şimdi daha da hız kazandı. Hatay’da en sık karşılaştığımız krizlerden biri de hafriyat sorunu. Şimdi İstanbul gibi bir şehir olan 260 bin binanın yıkılacağını varsayıyorsunuz. Bu senaryoda özellikle bu binalara öncelikle müdahale edilmelidir. Güçlendirme, yenileme, binalar, konutlar ile sadece yaşam alanlarını ele alamayız. Aynı zamanda İstanbul gibi bir antik kentte çok sayıda tarihi eser, kültürel miras ve sivil mimari örneği bulunmaktadır. 35 bin binadan bahsediyoruz. Şu anda buradaki çalışma aslında deprem çalışmaları, afetler için eylem planları, kültürel miras alanlarında, kültürel varlıklar alanında spesifik bir çalışma. İstanbul’un bu maliyetlerini nasıl koruyacağımızı, gelecek nesillere nasıl aktaracağımızı, nasıl güçlendireceğimizi İnşaat Mühendisleri ve Bilim adamları odası ile birlikte tartışacağız ve günün sonunda açıklayacağız. buna yönelik eylem planları.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu